Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Kaliforniya eyaletindeki Los Angeles şehrinin değişik bölgelerinde başlayan yangınlar 7 gündür devam ediyor. Yangında 10 binden fazla ev yanarken, ölen kişi sayısının ise 24′ kadar çıktığı söyleniyor. Yangının çıkış nedeni ise ABD’de de tartışma konusu olurken, itfaiye görevlilerinin yetersizliği, bölgede yangını söndürmeye yönelik yangın su musluklarının bozuk oluşu ve yangını söndürmede su sıkıntısının yaşanması tepkileri de beraberinde getirdi. Yangınlar ise henüz söndürülemedi.
NE TÜR KOMPLO TEORİLERİ VAR? TRUMP ZOR DURUMA MI DÜŞÜRÜLMEK İSTENDİ?
Los Angeles’taki yangının çıkış nedenleri hakkında ise çeşitli komplo teorileri dillendiriliyor. ABD Başkanı Joe Biden’dan sonra görevi 20 Ocak 2025’te devralacak olan Donald Trump’un ABD Başkanı olmadan önce zor duruma düşmesi için bu yangının çıkarıldığı da komplo teorileri arasındaki yerini aldı. Peki ne tür komplo teorileri var ve bundan sonra neler olacak? SABAH Gazetesi’ne özel açıklamalar yapan Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, Los Angeles yangını hakkında üretilen komplo teorilerini değerlendirdi.
“TAM BİR NERON MANTIĞI İŞLİYOR”
Başbuğ ilk olarak, “Komple teorilerine soğuk bakmıyorum. Küresel kanat ve ulusalcılar arasındaki savaş bizim tahmin ettiğimizin çok daha ötesinde ve boyut olarak da inanılmaz seviyede. Ölüm kalım savaşı şu an kıyasıya sürüyor. Ve orada Ukrayna üzerinde gerilim artırıldığında Volodimir Zelenski’nin anlamsız bir şekilde saldırıya geçmesinde de bunu söyledim: Burada tam bir Neron mantığı yatıyor. ‘Donald Trump’a bir enkaz devretmek için her yeri yakmaya çalışan bir akıl çalışıyor’ dedim. O akıl gerçek anlamda yaktığı yangını Los Angeles’ta gördük diyebilirim. Böyle bir ihtimal var. Mevsim bu tür yangınlara pek uygun değil, kış dönemi. Artı rüzgârında yangının ilk daha çıktığı an çok kuvvetli esiyor olması ‘Önceden bir plan var mıydı?’ sorusunu sorduruyor. Tutuklananlar var, serbest bırakılanlar var. Sabotaj ihtimali için de sorgular devam ediyor. Sabotaj ihtimalini de Amerikalılar çok yakından takip edip değerlendiriyor. Eğer arkasından böyle bir şey çıkarsa sürpriz mi? Bana göre değil. Çünkü burada 150 milyar dolar ilk etapta zararın miktarı. Bu yangın daha da kontrolden çıkar daha da kontrolsüz bir şekle dönüşürse yangın o miktar çok artar. Bu da yeni iktidar Trump’un kucağına kalacak. Dolayısıyla bu işin arkasında böyle bir teorinin yatması benim için uç bir söylem olarak karşılık bulmaz. Ben inanırım böyle bir olasılığa.” dedi.
“3. DÜNYA ÜLKESİ TEPKİSİ VEREN BİR AMERİKA”
Başbuğ sözlerine şöyle devam etti: “Diğer taraftan yangının çıkışı, ilerleyişi Amerika’nın aldığı tedbirlere baktığım takdirde Amerika’nın her konuda olduğu gibi kâğıttan kaplan olduğu bir dönemi yaşıyor Amerika. Hollywood filmlerine bakarsan erişilmez, ulaşılmaz bir Amerika, o algı operasyonlarına bakarsan her konuda çağ atlamış bir Amerika ama sahaya indiğinde ordusu dâhil bütün o devlet kurumlarının 3. Dünya ülkesi tepkisi veren bir Amerika ile karşılaşıyoruz. Bizim orman yangınlarını hatırla. Bizim almış olduğumuz tedbirlerle Amerika’nın aldığı tedbirler kıyaslanamayacak kadar farklı. Devlet bir kulüp değil, organize bir yapı ve o yapının saat gibi işliyor olması lazım. Bizim o işleyişi tüm felaketlerde net görebiliyorsun. Devlet anında Bakanları ve bütün kurumları ile seferberlik ilan ediyor, suratla devreye giriyor. Olay neyse kontrol altına alıp süreci yönetiyor.”
“TRUMP’IN KUCAĞINA BİR ENKAZ BIRAKMA MANTIĞIYLA HAREKET EDİLDİ”
Başbuğ, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Los Angeles, New York’tan sonra ekonomik olarak gücün olduğu yer. Oradaki ormanlık alanlara ve mevsim koşullarına bakıldığında bu tür bir sabotaja en müsait coğrafya olduğu anlaşılıyor. Hollywood zenginler kulübü ile anılan bir coğrafya. Bu nedenle hedef seçilmiş olabilir. Bunların hepsi olasılık ama burada daha çok Trump’ın kucağına bir enkaz bırakmak için en iyisi neresi, elverişli alan neresi mantığıyla hareket edildiğini düşünüyorum. Salt zenginlere zarar verelim, bir takım odaklar hasar görsün diye değil. Amerika’yı yakarak, Trump’ın kucağına bir enkaz bırakma mantığının işlediği görüşü bana daha ağır basıyor.”
“TRUMP, LONDRA MERKEZLİ OLAN YAPIYLA SAVAŞIYOR”
Başbuğ, Trump’ın küresel çete ile savaştığının altını çizerek “Trump’ın küresel kürenin oyununu bozan birden fazla çıkışı var. Devlette tasfiyeler, kurumlarla savaşlar, Kanada’ya açtığı savaş, Grönland, Panama… Bunlar hep sistem bozan hadiseler… Burada esas Trump’ın yürüttüğü savaş, küresel çete diye tabir ediyoruz ama Londra merkezli olan bu yapıyla savaşıyor. Kanada Başbakanı’na durduk yerde ‘Sen valisin’ demesi tesadüf değil. ‘Sen bağımsız değilsin, Londra bağlantılı bir yapısın ve oraya ait oldun şu ana kadar bundan sonra benim olacaksın’ demektir okuması. Yani ‘Düzeni yıkacağım’ demektir bu. Trump birçok denklemi bozuyor ve Suriye ise bunun bacaklarından biri. Ukrayna’da savaşı köpürtmek için sürekli bugüne kadar süreç götüren yapı, yolun sonuna geldi, devre dışı kaldığı an, küresel yapıda etki hissedilecek ilk yer Ukrayna… O savaş bittiği an diğer coğrafyalara da sirayet eder bu.” şeklinde konuştu.
“TRUMP GERİ ADIM, ATMAZ, KÜRESEL ÇETE HESABI YANLIŞ YAPIYOR”
“Seçim öncesinde Trump’a suikast yapıldı, seçimi kazandıktan sonra yılbaşı saldırıları oldu ve Trump’ın otelinin önünde Tesla aracı patladı. Yangın sonrası göreve başlayacak olan Trump’ın tavrında bir değişim olur mu?” sorusuna Başbuğ şu şekilde yanıt verdi: “Küresel çete Trump’ı caydıramayacağını çok iyi bilmesine rağmen, elinde başka argüman kalmadığı için bu yolları deniyor. Trump böylesi tehditlere, bu tür saldırılara, bu tür sabotajlara bakıp da yolundan dönmez. Bunun en iyi örneğini suikastta verdi. Daha suikast yapıldığı an yumruğu havaya kaldırdı, korumalar zor zapt etti. ‘Savaşacağım, teslim olmayacağım’ dedi. Trump geri adım, atmaz, bu tür şeyler tam tersi Trump’ı kamçılar. Küresel çete orada hesabı yanlış yapıyor. Trump’ın kafasında bir plan var ve bu planı her ne olursa olsun uygulayacak.”
“PENTAGON, CIA, FBI… 20 OCAK’TAN SONRA AMERİKA’DA YER YERİNDEN OYNAYACAK.
Başbuğ analizine şöyle devam etti: ” Trump, ‘Göreve geldiğim an ilk gün 100’e yakın kararname imzalayacağım’ diyor. Tahminim 50 bin kişinin tasfiyesi var. Bu tasfiyelerle ilgili çok kritik imzalar atılacağı kanaatindeyim. Pentagon, CIA, FBI’da direk görevden almalar, görev değişiklikleri olacak… 20 Ocak’tan sonra Amerika’da yer yerinden oynayacak. Trump bunu zaten başka türlü başaramaz. Trump’ın yürüttüğü mücadele bizim 15 Temmuz’da yürüttüğümüz mücadeleye benzetmek lazım. Aynısını yapıyor. Tasfiyeler, devlette kontrole ele almalar, ardından planı dâhilinde bütün yapıyı yıkacak şekilde bir takım tedbirler… Amerika’yı bu tür bir son bekliyor. Bunu bu tür saldırılarla zaten durduramazlar ama başka çare kalmadığından kuduz refleksi ve Neron mantığı ile yakalım, yıkalım, enkaz bırakalım diye düşünüyorlar. Ama Trump bu süreci yönetir, bir şekilde bunun altından kalkar.”
“LONDRA, AMERİKA İSRAİL ÜZERİNDEN BÜTÜN O YAPIYI TESİS EDİYOR”
Başbuğ, İsrail’in Amerika’daki etkisine dair ise şunları söyledi: “Bu iyiler ve kötüler savaşı. Kötülerin merkezi Londra. Londra, Amerika İsrail üzerinden bütün o yapıyı tesis ediyor. Bir de iyiler kanadı var. O iyiler kanadı da her lider kendi ülkesinde ama iyiler arasındaki bağlantıyı kuracak şekilde de bir yapılanmaya gidiyor. İki cepheyi anca böyle tarif edebiliriz. Kötülerin cephesi Londra, bütün kötülüklerin anası Londra ama Londra hiçbir zaman kahrolsun İngiltere dedirtmez. Kendini asla konuşturmaz. Bugün Amerika ile yarın İsrail ile o an ne gerekiyorsa onla ilgili yol haritası izlemeye çalışır. İlk defa Londra da zorlanıyor. Kanada’ya Trump’ın sözleri ondan. Burada Biden ilk ziyaretini nereye yaptı, Londra’ya. Trump daha gelmeden ilk seyahatini Fransa’ya yaptı. Bunları iyi okumak lazım.”
“TRUMP DENKLEM ÇÖZMEK İSTİYORSA YANINA ALACAĞI TEK ÜLKE TÜRKİYE…”
Açıklamalarını sürdüren Başbuğ, “Burada çok ciddi ve büyük bir savaş var. Bu savaşta İsrail’in konumu da Londra cephesinde. Trump seçimi kazanmak için şoven söylemler dillendirdi. Ona bakarsan Irak, Suriye ve bütün coğrafya ile ilgili iddiaları, söylemleri vardı. Seçim kazanmaya yönelik bir şov vardı. Onu pek gören olmadı. Ben o dönem de ısrarla ‘Bu açıklamalar seçime yönelik, seçimden sonra bambaşka şeyler duyabilirsiniz’ diyordum. Bana ‘Trump dediğin gibiyse kabinede bu kadar şahin isim var, bu nasıl olacak?’ diyorlardı. Şu an kabinenin önemli isimleri Trump ile ağız birliği eden ifadeler kullanıyor. Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın dediği cümle şu ‘Suriye’de Amerikan postalına ihtiyaç yok, dönmemiz lazım. Başkan bizi büyük savaşlardan koruyor. İzlediği yol doğrudur’ diyor. Düne kadar o isim Türkiye’ye hakaretler yağdıran, PKK’yı doğrudan kucaklayan açıklamalar yapıyordu. İsrail için de bu tablo geçerli. Binyamin Netanyahu’ya ‘Ben gelene kadar elini çabuk tut, ne yapıyorsan yap’ demesi boşa değil. Ben geldikten sonra aynı tabloyu bulmayacaksın demektir o. Zaten ister Filistin, ister Ukrayna, ister Suriye… Trump buralarda denklem çözmek istiyorsa yanına alacağı tek ülke var. O da Türkiye… Onsuz iş yapamaz. Bizim de oradaki tavırlarımız belli.” şeklinde konuştu.
“AMERİKA BÖLÜNEBİLİR DE… LOS ANGELES’İ YAKAN YANGIN, BÜTÜN AMERİKA’YA SIÇRAR”
“50 bin kişiyi tasfiye edeceğini söylediniz, Trump ABD Başkanı görevine geldikten sonra daha büyük bir dirençle mi karşılaşacak, başka olaylar da olabilir mi, ABD karışır mı?” sorusuna ise Başbuğ şöyle yanıt verdi: “Amerika bölünebilir de. Bu kadarda iddialı cümle kullanıyorum. Amerika’yı daha çok zorlu günler bekliyor. Küresel çeteninin 20 Ocak’tan sonra ‘Buraya kadarmış, kaybettik’ diyeceğini kimse beklemesin. Los Angeles’i yakan yangın, mecazi anlamda söylüyorum, bütün Amerika’ya sıçrar. Sonu iç savaş, sonu bölünme parçalanma, sonu suikast…”
“TRUMP, BİR KENNEDY VAKASI YAŞAYACAK NOKTADA, KÜRESEL ÇETE BUNDA BİR BEİS GÖRMEZ”
Başbuğ, son olarak şunları ifade etti: “Trump, bir Kennedy vakası yaşayacak noktada küresel çete bunları yapmaktan bir beis görmez. 20 Ocak’ta ABD Başkanlığını almasına bile şüphe ile karşılayanlardanım. Hep ‘Eğer görevi alabilirse’ diye cümleler kullandım, son dakikada ABD’den ani bir gelişme riski hep var, bunu duyabiliriz, suikast dâhil… Başkanlığı alsa bile bu risk olacak. Çünkü o mevcut yapı bizim o PKK ile ilgili ‘Son terörist etkisiz hale getirilene kadar’ sözümüz gibi Amerika’da geçerli olacak. Küresel çetenin son adamları yapının ve sistemin dışına atılana kadar Trump bu savaşı vermek durumunda kalacak. O boyuta gelirse kim kazanır, kim kaybeder, bunu bekleyip göreceğiz. Şu an için doğrudan ‘Trump kazanmıştır, bu iş bitmiştir’ demek için çok erken. Ama küresel çete asla bırakmaz. Trump’ı yener demek için de çok erken… Bekleyip, göreceğiz…”
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
14 Ocak 2025SPOR
14 Ocak 2025GÜNDEM
14 Ocak 2025SPOR
14 Ocak 2025SPOR
14 Ocak 2025GÜNDEM
14 Ocak 2025GÜNDEM
14 Ocak 2025